31 Aralık 2021 Cuma
büyütüyorum
6 Aralık 2021 Pazartesi
11 Kasım 2021 Perşembe
her gün...
bir yandan bir kız evladın sevgisini tadamadım diye buruktur
içim, bir yandan her gün evlat acısı ile yanıyorum, hepsi benim kanım, benim
canımmış gibi acıtıyor...
6 Kasım 2021 Cumartesi
sabah sabah
bir önceki sabah ile arada ne oldu? arası nerede
bilemeden, yine gün doğarken şimdi; hiç bir şeyy olmayacağını, hiç bir işe
yaramayacağını bile bile.. o zaman, şimdi, o gün doğuyor mu sahiden??
ve ne anlamı var zaten hiç doğmamış, olmamış, senin
olmamış günleri saymanın, hesabını tutmanın, arkasından ağlamanın, gecelerce...
14 Ekim 2021 Perşembe
19 Eylül 2021 Pazar
rakıma ay, aklıma sen düştün
aklıma düştün yine, aslında çıksan keşke ara sıra aklımdan,
aklım bana kalsa kısa kısa da olsa bazenleri.. o kadar sende kaldı ki aklım;
şimdi seni özlediğimden çok belki de beni özlüyorum..
3 Eylül 2021 Cuma
1 Eylül 2021 Çarşamba
yazıyorum
yazıyorum hala!
sarı sayfalara. beyazlardan daha çok severdin ya?
yazıyorum.. sadece senin okuyabilme ihtimalin için.
olmaz ya bir de, bir ihtimal bi zaman bi yerde, bir elimde defter, bir elimde
elin, sanki hiç ellere değmemiş, ellerin olmamış gibi, sana okurum diye,.
yazıyorum.
arada yüzüme kaçırdığın ve benim hiç bir anını
kaçırmadığım anlar dışında gözlerin hep defterde, gözlerinle sözlerimi
kollarsın, sözlediklerimde sesimi koklarsın, sonra kapatıp gözlerini zamansız
ve mekânsız uzaklara dalarsın, kapatınca defteri, elimden alıp, kutsal bi
emanet gibi, yumuk ellerinle sararsın...
diye..
olmaz ya? olsun! ben hala
yazıyorum . . .
31 Ağustos 2021 Salı
nerden bileceksiniz?
çok sevdim bunu. bir yılda 52milyon izlenmiş, ahmetkaya 87m , 62m gibi videolar var, başkalarının yorumları 11m, 3m, 1.1m
vs gidiyor öyle.. kimse kimsenin halinden anlamıyor demek?
bu adama da çatal bıçak fırlatanlar, sayıp sövenler bu şarkıyı söylediler ya da alkışladılar sonra
sonra. kürtçe şarkı söyleyeceğim dedi diye?? sonra uzaklarda bi yerde öldü yalnız. arkasından
güzellemeler, yalakalıklar ne çare.? kürtçe, arapça, farsça, ingilizce, fransızca bazı unuttuğum afrika
dillerinde selam vererek girdim okula ben, her birinin kendi dilinden
sevdikleri şarkıları çaldım. laz yoksa
mesela stüdyoda açtım "zuğaşi berepe" dinlettim. bilsinler be?! dinleyeceğim, dinleteceğim, ve fakat ne acayip ki hiç bir dilde anlaşabilemiyoruz!!
her birimizden herkese bi serzeniş "nerden
bileceksiniz?"
27 Ağustos 2021 Cuma
24 Ağustos 2021 Salı
22 Ağustos 2021 Pazar
kaç gecedir perdelerim kapalı. olur da uyuyabilirsem,
ağustosun sabah güneşi vurur diye değil de; gece yarısı venüs girer yatağıma da
yakar acıyan sol yanımı, bi kere başını koyduğun, yine yana yana, yine kan-ter
içinde uyanırım diye; korkuyorum.. korkuyorum bir daha sanki gün doğmayacak o
zaman, doğduğumdan beri sevdiğim geceden korkuyorum... neredeyse teşekkür
edeceğim şehrin leş gibi ışıklarına geceyi, göğü aydınlattıkları için, şimdi
balkonumda dolunayın ışığına sığınıyorum. ayıramıyorum ışığından gözlerimi.
gözlerinin ışığı gibi!
korkuyorum ilk defa karanlıktan, yine kararmaktan,
yine kaybolmaktan...
17 Ağustos 2021 Salı
anlatabilemiyorum ki?
yepyeni bir dilde,
olmayan bi alfabe ile
yazsam seni..
kimsenin duymadığı bir desibelde bi çığlık olsan?
kızıl ötesi, mor berisi, kimsenin görmediği
bir renkle boyasam
sana ,
seni,
nasıll sevdiğimi?!
beceremiyorummmmm...
8 Ağustos 2021 Pazar
29 Temmuz 2021 Perşembe
ölümgünleri
ben bu gün bi yaş daha yaşlandım küçüğüm, sen de
büyümüşsündür biraz.. keşke bekleyebilseydim seni, senin istemediğin, kaçtığın
o aradaki yılların kapanmasını bekleyebilseydim. öyle olmuyor işte. çok zaman
oldu sen gideli ve hiç bir şey iyi gitmiyor, iyiye gitmiyor. her gün ve
hala çocuklar ölüyor küçüğüm, öldürüyorlar çocukları, kadınları, ağaçları,
hayvanları, ormanları, ırmakları, denizleri.. öldürüyorlar güzel olan her şeyi.
bu kadar ölümü izlerken ölümü ister oluyor, ölümü bekler oluyor insan. ne doğum
ne günleri ne de doğanlara sevinebilir oldum. yaştan değil de yaşlılıktan önce
şimdiden hem de gününde anında unutuyorum. delirmeyeyim diye galiba. her şeyi
unutur oldum. ellerin çıkmıyor aklımdan. yumuk ellerin. yüzün.
kocaman kocaman gözlerin çıkmıyor da; korkuyorum yavaş yavaş önce
sesin silinecek hatıralarımdan, kokunu unutmaktan çok korkuyorum, korkuyorum
seni özlemeyi de unutacağım. ne kalacak senden geri benden beriye? öyle işte..
ben çok zamandır çok kızgınım, çok kırgınım. yorgunum
küçüğüm.
çokkk yorgunum...
2 Temmuz 2021 Cuma
2 Haziran 2021 Çarşamba
8 yıl omuş..
birkaç saniye de olsa birden fazla insanla yan yana
yana yana olmak isteyecektim, öyle hissedecektim, hani yaradılışımızdan gelen
ya da beğenmediysen evrimsel olarak kodlanmışız ya benzerlerimizi bulmaya? çok
kısa sürdü.
romantikler diye bok atıyor bazıları şimdi sokaklara
çıkıp şarkılar söyleyenlere, şakalarla itiraz edenlere. öyle kalsaydı keşke.
ilkel, sürüngen beyni le polise taş atmayı “erkeklik” zanneden sürüngen beyni
ile hareket edenler, mücadele öyle olur diye belletilmiş, mış gibi ler oğlanlar
kızlar… benim yanımda da vardı bu tipler. salak! attığın taşı,
şişeyi uzatan çizgili kısa kollu gömlek giyen adama bakmadın mı?
(polis ya da fetocu (“ö” değil “o” çok kızıolardı o zaman sonra dalga geçer
gibi” ö” koydular sonuna bak sana inat olsun diye yapıorz demektir bu) değilse
bi adam niye kısa kollu gömlek giyer ki?) aptalsınız ve aptal olmanız maalesef
sadece sizi değil masum canları da yaktı.
“mehmet ayvalıtaş, abdullah cömert, ethem sarısülük,
ali ismail korkmaz, ahmet atakan, berkin elvan, burak can karamanoğlu, mehmet
istif ve elif çermik, mustafa sarı, ahmet küçüktağ hayatını kaybetmiş, 9063
kişi yaralanmıştır”
diyor gugıl, bazılarını meslekleri ile
ayırıyor ben ayırmıyorum.
ve ilkel pislik sen de katilisin o çocukların. aptal
bir maşasın, gücünü kaybeden bir iktidarın kurtuluşu, cansuyusun! evet ben
gülse birsel yazmış gibi karakterlerin şarkı söyleyip fotoğraf çektiği,
eğlendiği gaz maz vs gözyaşları içinde ama “pasif” kaldığı taraftaydım. belki
de bi daha hiç kesişmeyecek yollarımız onlarla hiçbir konuda. ne güzellerdi?
hatırladıkça her zamankinden daha yalnızım.....
28 Mayıs 2021 Cuma
11 Mayıs 2021 Salı
7 Mayıs 2021 Cuma
ahmak
ÇOK KAVGA ETTİM BEN ÇOK DA DAYAK YEDİM. ETİM BUDUM NE Kİ. SAATTE
200 KM HIZLA GİDERKEN DİREĞE KRAVAT OLMUŞLUĞUM DA VAR..15-20 GÜNDE GEÇİYOR
MORLUKLAR, ŞİŞLER, BİRAZ DAHA FAZLA SÜRÜYOR KIRILAN KEMİKLERİN KAYNAMASI. E
GENÇLİKTE DAHA DA HIZLIYDI., BEN
BİLİYORUM BANA BİŞEY OLMAZ! HADİ VUR! YİNE DÖV BENİ, YİNE EZ, HADİ!
UMRUM OLMAZ!!
AMA
BENİ APTAL YERİNE KOYMA!!!! SURATINA YETİŞMEYECEK YUMRUKLARIM
BELKİ, VE YİNE TEKRAR DAYAK YİYECEĞİM BELLİ Kİ AMA İNADINA İNADINA SURATINA
SURATINA HAYKIRACAĞIM NEFESİM YETTİKÇE;
BÜYÜKSÜN, GÜÇLÜSÜN,
KOCAMANSIN DA; SİKE SÜRÜLECEK
AKLIN YOK! KÖTÜ OLMAYI BİLE
ANLAYABİLİRİM AMA KÖTÜLÜĞÜNE BİLE BAHANE UYDURAMAYACAK KADAR APTALSIN,
AHMAKSIN, CAHİLSİN, DAHASI CAHİL OLDUĞUNU BİLMEYECEK KADAR GAFİLSİN!
HADİ VUR..
KAYBEDECEKSİN…
3 Mayıs 2021 Pazartesi
24 Nisan 2021 Cumartesi
17 Nisan 2021 Cumartesi
ben'i(n/m) tasarımı(m)
ben”in tasarımı benim tasarımım olmalı. başkalarına
bırakamam bunu. başkalarının olurum o zaman, başkaları olurum o
zaman, ben
olamam.
ve ben yeni yeni farkediyorum ki, ben dediğin elinin
uzandığı, topladığın parçaları birleştirerek inşa ettiğin aslında. gözünün
gördüğü, aklının bildiği..
yalnızken eksik hissetmen de o yüzden. toplayacak,
biriktirecek, ekleyecek, birleştirecek parçalara uzanamadığından, uzak
kaldığından..
o yüzden canım ben, nerede olduğuna dikkat et. ne
gördüğüne, de duyduğuna, neye dokunduğuna neyden öğrendiğine..
dikkatle, özenle seç.
gerektiğinde kaç.
9 Nisan 2021 Cuma
comfortably dumb?
yakın zamana kadar,
uzak bir gelecekte kendimi temiz, beyaz, aydınlık ama
küçük bir odanın penceresinden ağaçlara ve gökyüzüne bakarken hayal ederdim.
aklın zİncirlerinden kurtulmuş, sessiz, kimsesiz, sakin. kalabalıktan uzak,
tanrıya yakın..
beklemediğim kadar kısa sürede tımarhaneye döndü tüm
dünya!
herkes kendini başkası zannediyor, hiç kimse kendi
değil, kendinde değil. her yerde sanrılar. herkes çırılçıplak, herkes herkesi
görüyor, kimse görünmüyor! her yerden çığlıklar! yanyana gelen rastgele
kelimeler anlamlı cümleler kuramıyor? ne anlıyor, ne anlatabiliyor, ne
biliyor.. bile isteye kendine ve başkalarına zarar veriyor insanlar.
benim beklediğim delirmek değil bu.
delirmek bu kadar boktan bi şey olamaz!
SİZE NE OLDU?
19 Mart 2021 Cuma
16 Mart 2021 Salı
26 Şubat 2021 Cuma
yalnızlık dediğim
başkaları adına konuşmanın, koca koca ama içi boş
genellemeler yapmanın, reçeteler yazmanın, ahmaklık olduğunu
farkedeli hayli zaman geçti. sen belki doğmamıştın o zamanlar. ya da çok uzun
ve anlamsız bir zaman geçirmiştin yeryüzünde. hiç birinizi bilmem ama bugün
yeni yeni bildiğim kadarıyla, benim yalnızlığım sensizlikten, tensizlikten,
sessizlikten değil. bu berbat, bu ezen, azaltan, yaran, yoran, yok eden
yalnızlığımın sebebi bence aklımı açamadığımdan. kimseye. kendime
bile. kimsenin bil(e)mediği, kimsenin gir(e)mediği o kara zindanda
zincirli, aç, yorgun, öfkeli, kızgın, nefret dolu ve çok tehlikeli, korkak ve
bi o kadar cesur, terbiyesiz, ahlaksız, ayıp, o kadar absürt, salak, saçma,
bazen sapkın bi ben var. dümdüz, apaçık, saf hali ile en ben. korkuyorum ben
bile yüzleşmekten. ben benden bu kadar uzakken, yanıma yöreme yaklaşmaktan
çekinirken, ben kendimden bu kadar korkarken, şimdi ben nasıl isteyebilirim ki,
bırak başkalarını, tek bir kişi dahi yanımda olsun, yalnızlığıma deva olsun?
cevapları olmayan sorularım var cevaplarını bırak
kendilerini bulmamın çok uzun zamanlar aldığı.
arıyorum…
22 Şubat 2021 Pazartesi
17 Şubat 2021 Çarşamba
KÜÇÜK MUCİZEM
milyonlarca yıl sevmişim de seni, yine yeniden
kanlı canlı görmüşüm ya tutamadım içimde, o kadar çok bağırdım çağırdım ki
seni, senin adını anmadan. sana ve sonra sonra adamlara, kadınlara, sokaklara,
geceye, göğe, kadehlere, sayfalara..
sevmezdin sen kalabalıkları ve bazen ben bile senin
beni en çok yanında istediğin zamanlarda dahi fazla gibiydim. giderdin. ben
yokken bana sarılmak için. rahat rahat. o yüzden seninle buluşmak kadar güzeldi
seni evine bırakmak, seni biraz benimle yalnız bırakmak için.
ama ben benden gideceğini hiç ama hiç
düşünmemiştim.
ve sen gittikten sonra, sen hep benim küçüğüm olmaktan
vazgeçip büyüdükten sonra bile satırlarca sayfalarca adını anmadım, küçüğüm
dedim herkesler gibi... bilmesinlerdi.
seni sakladığım gibi sakladım sana verdiğim sözlerimi,
sözlediklerimi de tutamadıklarımı da.. ama bi yanım hep bağırmak istedi seni
küçüğüm! küçüğüm dedim, küçüğüm diye yazdım. çokları demiştir, hiçbirine
benzemesin istedim.
sordular kim bu "küçüğüm" dediğin. diyemedim
adını.
demem yine...
ama "KÜÇÜK MUCİZEM" o kadar uzun, o kadar
acıtan zaman geçti ki sen gideli..
şimdi ne sen kaldı, ne ben kaldı, ne mucize...
mucizem demedim sana çünkü ben bile inanmak istedim
gerçek olduğuna, benim değil de bana olduğuna ve nazımın dediği gibi öyle küçük
bi mucizem olsun istedim ki kimsenin gözü olmasın, kimsenin gözü kalmasın, bi
benim olsun...
hani hemen her şeyi olur olmaz
ve olduğu gibi bana anlattığın zamanlarda bi zaman, bi
arkadaşının dinlettiği ve ben hiç kıyamasam da hiç istemesem de senin ağlamanı,
o canım gözlerinden döküverdiğini söylediğin aslında pek de matah olmayan o
şarkı gibi,
gittin küçüğüm..
ama ben hala ve ben artık sana MUCİZEM diyorum bağıra
çağıra, orada burada şurada..
bi bir milyon yıl belki sonra yine sarılacağım sana...
ve muhteşem olacak!
o zamana kadar hoşçakal "KÜÇÜK
MUCİZEM"