23 Ocak 2018 Salı

bi orman


sen bi ormana bakınca sayısız ağaç görürsün yanyana, yanındakinden mesut, yanındakiyle kocaman, bi orman düşün küçüğüm.. ama onu orman yapan her ağaç sayısı kadar ağaçlar ölmüştür orada..
ağaçlar insan gibi değildir, bi ağaç bilmez öldürmeyi aslında. belki bizim duymadığımız bi yas tutarlar aralarında da.. bi ormanda kaç ağaç varsa; o kadar ağaç ölmüştür orada .çünkü hiç bi ağaç başka bi ağacın gölgesinde büyüyemez küçüğüm. ve hiçbir ağaç bilmez küçücük başka bir ağacı öldürdüğünü, hiçbiri bilmez gölgesi olduğunu bile zaten.. bi orman, adı tekil, kendi çokluk olan, bi orman, sayamayacağın kadar ağacın olduğu, sayamadığın ağaçların dostluğu, ve her orman, yaşadığı kadar katildir aslında...

18 Ocak 2018 Perşembe


az önce bi kelâm hediye ettim bi adama ve bi kadına..
sözlerim yolunu kaybetti sen olmayınca! bi yanım çok acıo senin sözlerin gibi  geliyor ağzımdan çıkan her söz ve sanki onu başkalarına vermek günah gibi..ve sen duymuyorsun ya? oysa ben her gördüğümü, oysa ben  her duyduğumu ve ben her sözlediğimi aynı anda sana anltıyorum aslında. hani anlatmıştım da sana; sen de aynısını yapana kadar nasıl olduğunu anlamamıştın ya??
balık ekmek?
sen hala aklımdasın, aklını ev bildiğim...aklından kovduğun; gitmedim!
anlatamam; anlarsın? ahhh olsan burada? olsan ki senin olman mesafelerden ve zamanlardan başkadır ve senn,  benim zavallı aklıma göre zaten sen hep yanıbaşımsındır!
ve aslında senin "soluna" benim sağıma dönüp bakmamız kadar yakındır. DÖNMEDİN...
gece, gündüz, rüyanda, haberin olsa da olmasa da, ben her soluğunu dinledim de; sen soluna dönmedin...
dönmedin; soluna, soluğuma...

dön gel...

15 Ocak 2018 Pazartesi



derler ya eli elime değmedi! doğru bi yerde dedikleri haliyle.. de
ahh ben hiç bırakmadım ki yumuk ellerini, gözün gözüme değdi değeli...
sahi kaç gün oldu? elin elime, gözün gözüme değmeyeli...
şimdi kızacaksın rüyana gireceğim, uyuduğunu görür mü insan? olmaz ya ama sen , sen bileceksin, habersiz, selamsız, destursuz.. ben geldim , gene geldim.. hergece her seferinde hem uyurken uyuduğundan haberin bile yokken geldiğimi bilmeni sen de anlamayacaksın, kızacaksın; saçını koklayıp  gittiğime, her seferinde penceren açık mı kaldı diye bakacaksın uyanmadan, bilmez gibi ben olduğuğumu ve bi rüzgar saçını okşamış gibi  yapacaksın canım gözlerini geri kapatacaksın sanki hiç rüzgara sarılmak istememiş gibi. inadına dönmeyeceksin soluna bakarsan beni göreceğini bildiğinden, bana hiç rüüzgar dememiş gibi. odanda neden rüzgar estiğini düşünememeye çalışarak sımsıkı kapatacaksın gözlerini, o rüzgar saçına dokunmamış gibi, o rüzgar ve her rüzgar ben değilmişim gibi.
seni hiç saçından öpmemişim gibi...
bi daha uyuyacaksın, uyurken aslında.. hiç ben hiç yok yok hiç kıyamam da bi damla dökeceksin caanım sağ gözünden sadece hiç hatırlamayacağın bi damla uyandığında.. bi daha uyanacaksın hatırladığın bi uykusuz geceden; bütün gece yanında olduğumu bilmeden... mümkün değil de bilmemen..
o derin nefesin var ya sanki yüzyıllar sonra ilk defa içine çeker gibi aldığın o derin nefes bi benimle aldığın..
o nefesi çektiğin an hatırlayacaksın! ahh şimdi anlayacaksın gecene rüyana uykuna aklına geldiğimi...
ne zaman anlayacaksın hiç ama hiç gitmeyeceğimi....