10 Mart 2011 Perşembe



bu gece, sanal sepet değil bugece,
yıllar önce bıraktığıtım kırıntıları toplama zamanı...
bugece gizli gizli anahtarı çevirip koşarak yatağa sızmak değil,
bu gece geceler önce, seneler önce yazdığın ikisatırı gösterip, babana sarılıp ağlama zamanı..
bu gece bitince inkar daha zor olacak bu gece bitince;
güneş ne kadar saklansa da kapkara bulutların arkasından;
hergünden daha çok yakacak..
bu gece diğer geceler gibi, hiç olmamış gibi yapamayacağım,
daha önce ki damlalardan çok başka aktı gözümden bu gece,
daha önceki gecelerden çok başka aklımdakileri döktüm bu gece...
bu gecenin sabahında ben yine kaçacağım, ama arkamda bıraktıklarım..
bu kez beni bekleyecek nekadar kaçsam... bu sefer bu geceye şahit yazdım...
hesabı kesilecek bu gece hesapsız geçen gecelerin..
bu gece benden başka en az biri daha uyumayacak..
bu gece, neden bu gece...
rakıdan desen cok daha fazlasını içtim kimbilir kaç gece,
aklmdakiler desen beklediler aynı yerde senelerce,
bu gece, neden bu gece...?
geçen hafta annemin dizinde ağladığımdan bile başka,
bu gece bi başka,
neden bu gece..???

10 MART 2011 PERŞEMBE

8 Mart 2011 Salı

yalan söyleme erdoğan


sana diyorum yılmaz olan erdoğan;
hiç bir yere yakışmıyor artık kar,
çirkin çok çirkin ankara da diğer şehirlerimiz gibi..
hele istanbul, nasıl kıydınız lan istanbul'a! naptınız istanbul'a....
kar da kapatamıyor çirkinliğini, bugün ki gibi, çocukluğumuzdan hatırladığımız gibi saatlerce santimetrelerce yağmış olsa da, yetmiyor..
penceremden gördüğüm çirkin, bitmez tükenmez bir çirkinlik sadece.
yusufum yarın okulu asacak başka da bi boka yaramıyor kar..
yarına zaten beyaz da kalmayacak, çamur, balçık, buz, don, düz yolda dahi araba kullanmayı bilmeyenler iyice saçmalayacak, bok götürecek heryeri..
hiçbirşey kapatamıyor artık görünen ve görünmeyen rezillikleri,
bok götürüyor sokakları, bok götürüyor insanların içini, kokuyor içi dışı..

08 MART 2011 SALI