26 Şubat 2021 Cuma

yalnızlık dediğim

başkaları adına konuşmanın, koca koca ama içi boş genellemeler yapmanın, reçeteler yazmanın,  ahmaklık olduğunu farkedeli hayli zaman geçti. sen belki doğmamıştın o zamanlar. ya da çok uzun ve anlamsız bir zaman geçirmiştin yeryüzünde. hiç birinizi bilmem ama bugün yeni yeni bildiğim kadarıyla, benim yalnızlığım sensizlikten, tensizlikten, sessizlikten değil. bu berbat, bu ezen, azaltan, yaran, yoran, yok eden yalnızlığımın sebebi bence aklımı açamadığımdan. kimseye. kendime bile.  kimsenin bil(e)mediği, kimsenin gir(e)mediği o kara zindanda zincirli, aç, yorgun, öfkeli, kızgın, nefret dolu ve çok tehlikeli, korkak ve bi o kadar cesur, terbiyesiz, ahlaksız, ayıp, o kadar absürt, salak, saçma, bazen sapkın bi ben var. dümdüz, apaçık, saf hali ile en ben. korkuyorum ben bile yüzleşmekten. ben benden bu kadar uzakken, yanıma yöreme yaklaşmaktan çekinirken, ben kendimden bu kadar korkarken, şimdi ben nasıl isteyebilirim ki, bırak başkalarını, tek bir kişi dahi yanımda olsun, yalnızlığıma deva olsun?

 

cevapları olmayan sorularım var cevaplarını bırak kendilerini bulmamın çok uzun zamanlar aldığı.

arıyorum…




 

 

 

17 Şubat 2021 Çarşamba

KÜÇÜK MUCİZEM


milyonlarca yıl sevmişim de seni, yine yeniden  kanlı canlı görmüşüm ya tutamadım içimde, o kadar çok bağırdım çağırdım ki seni, senin adını anmadan. sana ve sonra sonra adamlara, kadınlara, sokaklara, geceye, göğe, kadehlere, sayfalara.. 

sevmezdin sen kalabalıkları ve bazen ben bile senin beni en çok yanında istediğin zamanlarda dahi fazla gibiydim. giderdin. ben yokken bana sarılmak için. rahat rahat. o yüzden seninle buluşmak kadar güzeldi seni evine bırakmak, seni biraz benimle yalnız bırakmak için.

ama ben benden gideceğini hiç ama hiç düşünmemiştim. 

ve sen gittikten sonra, sen hep benim küçüğüm olmaktan vazgeçip büyüdükten sonra bile satırlarca sayfalarca adını anmadım, küçüğüm dedim herkesler gibi... bilmesinlerdi.

seni sakladığım gibi sakladım sana verdiğim sözlerimi, sözlediklerimi de tutamadıklarımı da.. ama bi yanım hep bağırmak istedi seni küçüğüm! küçüğüm dedim, küçüğüm diye yazdım. çokları demiştir, hiçbirine benzemesin istedim.

sordular kim bu "küçüğüm" dediğin. diyemedim adını. 

demem yine...

ama "KÜÇÜK MUCİZEM" o kadar uzun, o kadar acıtan zaman geçti ki sen gideli.. 

şimdi ne sen kaldı, ne ben kaldı, ne mucize...

mucizem demedim sana çünkü ben bile inanmak istedim gerçek olduğuna, benim değil de bana olduğuna ve nazımın dediği gibi öyle küçük bi mucizem olsun istedim ki kimsenin gözü olmasın, kimsenin gözü kalmasın, bi benim olsun...

hani  hemen her şeyi olur olmaz ve olduğu gibi bana anlattığın  zamanlarda bi zaman, bi arkadaşının dinlettiği ve ben hiç kıyamasam da hiç istemesem de senin ağlamanı, o canım gözlerinden döküverdiğini söylediğin aslında pek de matah olmayan o şarkı gibi, 

gittin küçüğüm..

ama ben hala ve ben artık sana MUCİZEM diyorum bağıra çağıra, orada burada şurada..

bi bir milyon yıl belki sonra yine sarılacağım sana...

ve muhteşem olacak!

o zamana kadar hoşçakal "KÜÇÜK MUCİZEM"