2 Şubat 2023 Perşembe

öteki'm

 insan için yapılan tanımlardan  veya teşhislerden en doğrusu sanırım; "... insan doğal yapısı gereği toplumsal bir varlıktır." insanlığımı yitirdiğim şu günlerde bunu daha iyi anlıyorum. toplumdan ayrılmayı, ayrı kalmayı/düşmeyi ben tercih etmedim. toplum olarak tanımlanamaz etrafımdaki kalabalık. toplum olmanın gerektirdiği değerlerden ve becerilerden habersizler.  cahil, cahil olduğundan haberi olmayacak gafil, görgüsüz, zevksiz, çirkin, kötü, en kötüsü de vicdansızlar. ve küstah insanlar. uzlaşmam mümkün değil. sadece uzaklaşmak da değil her geçen gün artan bir öfke, nefret hatta tiksinme büyüyor içimde. 

günlük hayatta devam eden, her geçen gün  çok daha kısa süreli ve zorunlu temaslar.. yaşamak zorunda  olduğum için sadece, hayatta kalmamı sağlayacak kadarına zorunluyum.  bu kadarına bile tahammülüm yok artık. azaltabildiğim kadar azaltıyorum. en fazla 3km çapında hareket ediyorum gün içinde. günlerce çıkmadığım oluyor yaşadığım 30 metrekare daireden. 

"hira"! 

vahiy falan da beklemiyorum. aklım başımda maalesef. akıl ne acımasız? aslında hiçbir şey beklemiyorum çok uzun zamandır..

bu öfkenin, bu nefretin beni dönüştürdüğü şey de çok çirkin. istemiyorum böyle olmak. kendime döndükçe, insanlardan uzaklaşıyorum, insanlıktan çıkıyorum. öteki'm olmadan kendim de olamıyorum. ne acı. ne büyük lanet? ötekine muhtaç olmak; kendi olmak için..



Hiç yorum yok: