iki kere veda etmiştim sana,, ikisinde de aklım
başımda değildi belki de o yüzden inanamadım dönmeyeceğine;? gelişin zaten akla
hayale sığmayacak bir şeydi.. ve sen öyle güzel gitmiştin ki.. buradan gitsen
de benden gitmezsin sanmıştım.. sen unuttun da ben söylediklerini unutamadım,
sen o kadar değerli, kıymetli görmedin, öyle saklayamadın be ama ben.. üstelik
defalarca aksini söylemiştin ?? bari yıkmasaydın, yakmasaydın, keşke bile bile
bu kadar acıtmasaydın,,
yasını yaşadım bi başıma, adını bile anamadan
kimseye…
denial, anger, bargaining, depression,
acceptance..
yasın aşamaları demişler. yaşadım hepsini. adım
adım, bazen geri dönerek tekrar bir
önceki adıma sonra bir daha,.. inanamadım, inkâr aklımda, kızdım, kırıldım,
bağırdım çağırdım, rica ettim, yalvardım, dua ettim, düştüm, kalkamadım, içtim,
sızdım, hiç uyumadım, ağladım çok, acıdı aşırı çok…
kabullenemedim hala,,
ama bugün, bir okyanus kadar döktüğüm gözlerimden
iki damla daha döküldü güneş batarken ve ben üçüncü kere veda ediyorum sana!
ne zaman döneceksin, ne zaman yine öyle gülümseyeceksin,?
yaşıyor musun onu bile bilmiyorum. bekleyecek miyim? aklımın derinlerinde bir
yerlerde evet..
ama sen emin ol e mi? eğer yaşıyorsan bir
yerlerde, öldürmediysen bi tek benim bildiğim o güzelim seni ya da senin de hiç
beklemediğin bir anda diriliverirse ve ben yaşıyorsam o zaman hâlâ.. aylar ya
da yıllar/yollar sonra.. bulutlardan nasıl yere düşmekten başka şey bilmez
damlalar, öyle geleceksin! ve sen emin ol ben sana yine “hoş geldin” diyeceğim!!
ne yapayım ben böyleyim;? akıllanmıyorum, uslanmıyorum, ders almıyorum..
ne güzel geldin? teşekkür ederim!! öyle baktığın
için…
çok sevdim seni, seni çok güzel sevdim be imkânSIZIM!
HOŞÇA KAL …

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder