12 Aralık 2025 Cuma

ben bekledim be,,,


neden çıktı, nerden çıktı karşıma, nasıl oldu bilmiyorum, karşılaşmaların en güzeliydi. tanıyamadım bile öyle kısacık bi anda?! sabaha karşı yazdıklarımı ağlayarak ezberleyen, görmek isteyen bi kaç saniye, ama çok, aşırı çok.. görünce iyi-leşen, sarılmak isteyen, sarılabilemeyen,, kısacık öğlen uykusunda rüyasında gören, bir milyon km ve bir milyon yıl uzaktan gülümsediğinde aklımı, ruhumu, içimi ısıtan, değil öpmeye parmağımın ucuyla dokunmaya kıyamadığım elindeki benine bir isim verelim dediğim, aslında vedalaştığım daha önce ve veda busesinde gözyaşı gözyaşıma değmiş bir kadın o gece yavaşça eğildi, kapattı gözlerini, avuçlarımın içindeydi bakmaya kıyamadığım yüzü, öptüm sıcacık, tadını hala ve asla unutamadığım yasak dudaklarından.. ellerimle kokladım saçlarını, parmaklarım değil hatırlamadığım rüyalarımla dokundum kuğu gibi boynuna, canımın değdiği tenini anlatacak bir kelime hem de hiçbir dilde icad olunmadı hâlâ,,, 

“yoo hiç yanlış hissettirmiyor” dedi, içinden değil de sesli söyledi diye şaşırdı kısacık, parladı cânım gözleri, indi arabadan, sürükledi küçük valizini, bi otobüse bindi,

gitti,.,

bakakaldım arkasından darmadağın, saçma sapan,  kalakaldım orada, daha kaybolmadan kalabalıkta özledim, koşup peşinden; gitme desem ? olmaz! dönecek nasıl olsa? ama ya..??  yok yok dönecek nası olsa… beklesem mi bin yıl olduğum yerde, geri dönsün diye?..

bin gece, bin gündüz geçti, nereye gitti, şimdi nerede, nasıl, kiminle ?? bilmiyorum ama

 geri dönmedi,,,



 

Hiç yorum yok: