sen
siz
hepiniz ve herbiriniz!
biri ile birinin yanında,
ya da
birinden uzakta.
bir gün doğumuna,
güneşin batışına,
ayın yükselişine ya da?
tercihen akdenizden kıpkızıl
ufuktan yükselirken.
uzun uzun bakmadınız mı?
adını pek de bilmediğiniz
bir yıldıza?
bakmadınız mı? hepiniz?
herbiriniz.
bazen biri ile yanyana,
bazen biri için,
birinden çok uzakta?
ama aklında! ama orada
olduğu için
bakmadınız mı?
milyonlar ışık yılı
uzaklara.
uzun uzuzn.
küçük-küçük, uzak-uzak
parlamalarına?
ben bi yıldızın parlamasını
izledim
yanıbaşında.
bien bi yıldızla parladım.
ben bi yıldızın parlamasının
küçücük bi parçası benmişim
diye şaşırdım.
ışığına üşüşen pervâneyim,
o yüzden divâneliğim,
“yanarlar, ölürler diye
biliyorum” dedi
sustu biraz, gözleri görüp
görebileceğimiz herşeyi deldi geçti.
ne zaman biriktirdiğini
bilmediğim nefesini verd. uzun uzun..
sonra “ kim demiş ki bi kere
ölünür?” dedi
ışık ışık gözleri bir sırrı
açık etmiş gibi gülümsedi
sen bir yldıza baktın,
bakarsın.
hepiniz ve herbiriniz.
ben bir yıldıza sarıldım.
siz bizi bir yıldız
gördünüz.
ikimizi bir.
be “biricik” gördüm.
biz bir idik bildim.
sonra ben öldüm… bi daha.
milyonlarca ışık yılı
uzakta.
milyonlaraca yıl sonra
haberiniz olacak.
“biricik” eskisi gibi
parlamıyor.
o biliyor da;
sizin milyonlarca yıl sonra
haberiniz olacak.
ben öldüm.
bilmem kaçıncı defa.
söndüm.
bulut oldum.
toz oldum.
yere düştüm. yeryüzüne.
çiçek oldum, her renge
büründüm, bahar çiçekleri.
onun en sevdiği..
bi sokak kedisi, bi köpek
oldum,
onun yoluna çıkar mıyım
diye.
adem oldum, isa ve musa..
insan sûretiyle çok geldim
geçtim.
hep göğe yönelmiştim, hep
göğe baktım.
o demişti; “göğe bakalım!”
senin, sizin gökyüzünüz
mavi?
benim ki siyah, kapkara! ve
o lacivert!
“ahh bu yağmurlar, delik
deşik ediyor içimi”
delindim, deşindim,
deşirdim,
delirdim,..
evet evet! oradaydım kısacık
bi zaman. kalmak istedim
öyle
orada
olmadı?!
delirebilemedim.
ne güzeldi kalmak istedim.
olmamak gibi değil de
orrda olmak, ora güzeldi.
görmedim çok ama güzeldi.
gidemedim diyemem de,
kalamadım.
onun çok sevdiği, sabaha
karışı,
sabaha karşı göğe bakıyorum
bir milyon yıl önce yanında
parladığım ışığımıza bakıyorum,
ışığımızı izliyorum.
ikimizi bir görüyorsunuz
hala.
ışığımın yanında ışık idim,
bulut oldum, toz oldum,
yere düştüm, yeryüzüne,
kendi ışığıma,
biricil ile birlikte
parlamamıza bakıyorum.
hayatlar ve ölümler sonra.
izliyorum,
hayran hayran.
senin gibi
sizin gibi,
hepiniz ve herbiriniz
biri ile bazen
bazen birinden çok uzakta
o biri için.
bi yıldızdım ben.
bi yıldıza sarıldım.
size göre bir idik...
benim için o hala “biricik!
27.03.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder