26 Aralık 2024 Perşembe
21 Aralık 2024 Cumartesi
17 Aralık 2024 Salı
15 Aralık 2024 Pazar
7 Aralık 2024 Cumartesi
6 Aralık 2024 Cuma
5 Aralık 2024 Perşembe
3 Aralık 2024 Salı
27 Kasım 2024 Çarşamba
kaçıyorum,
kaçınıyorum, çok korkuyorum üzülmenden ama ben uzağında da kalamıyorum?.
kaçırıyorum gözlerimi, anlayacaklar dedin diye, sana “öyle” bakamıyorum. adını
bile anamıyorum ben! değil kimseye sadece geceye bile. ama tadını da
unutamıyorum. tutamam da kendimi rüyana gelirim diye ben kaç gecedir
uyumuyorum.
biliyorum imkansız,
biliyorum zorundayız, biliyorum ama.. ben vazgeçemiyorum…
23 Kasım 2024 Cumartesi
21 Kasım 2024 Perşembe
esip geçtim aranızdan
bi rüzgârdım ben
esip geçtim aranızdan.
doğar, yaşar,
ölür insan. bu arada , bir arada yaptıkları ettikleri, becere bilemedikleri..? kimse seçmez doğmayı, yaşamayı da bilmez çoğu, ölmeyi kim ister ki? peşine
düşer insan hiç olmayan, kendi uydurduğu hayallerin, rüyaların, anlamların, dertlerin,
değerlerin.. peşinde koşar sebebini bilmeden. nedenini bilmeden. hiç olmamış hiç olmayacak hayallerin. doğdum ben de hepiniz gibi.
kimse bana sormadı. ne benim tercihim ne benim dileğim ne isteğimdi bu dünyaya
gelmek. fırlatıldım. beceremedim bana verilenlerle, sunulanlarla, imkanlarımla
baş etmeyi yahut onlardan görkemli bir destan yazmayı. beceremedim.. ama ben
kendi konuştuğum dilde bugüne kadar söylenmiş, sözlenmiş, yazılmış en güzel
sözleri ettim. oynadım kafiyelerle, kelimelerle, seviştim gecelerce. hiç
kimsenin okumayacağı hiç kimseye faydası olmayan, olmayacak, çoğu benim bile
değil; okuduğum, duyduğum sonra unuttuğum benimmiş gibi tekrar tekrar söylediğim
sözler var. sahipleri de kusura bakmasınlar. ben çok güzel sözler ettim be güneşe, bir
gülüşe, yağan yağmura, akan bir damlaya, en çok da geceye, karaya, çoğu gerçek
bazıları hayal, dokunduğum, dokun(a)madığım, aklıma ruhuma dokunan beni ben yapan ,yaralarıyla
gelen, yeni yaralar açan, iyileşince kaçan, bazen de yaraladığım ve bunun için
çok pişman olduğum çok üzüldüğüm çok kırıldığım kadınlara... benden ne
beklediniz, ne istediniz, ne aldınız, ne verdiniz boş veriyorum artık bunları.
teşekkür ederim beni ben yaptığınız için. teşekkür ederim kalemime mürekkep, sarı sayfalarıma ilham olduğunuz için. teşekkür ederim benim bu akılsız başım başka neye
sarılacaktı hepinize ve her birinize ayrı ayrı delirêler yazmaktan başka?
teşekkür ederim hepinize. her birinize.
bir rüzgârdım ben
esip geçtim aranızdan. dokunup da yaktıklarım, dokunup da serinlettiklerim,
ferahlattıklarım, dokunduğumdan haberi bile olmayanlar oldu aranızda. teşekkür
ederim hepinize ve her birinize. hiçbiriniz eksilmediniz ben esip geçerken aldıklarımdan.
verdiklerinizden ya da verdiğinizden de haberiniz yoktu çoğunlukla.
teşekkür ederim!
estim geçtim aranızdan…
17 Kasım 2024 Pazar
16 Kasım 2024 Cumartesi
bir düş'ün rüyasını gördüm
fazla görünmüyorum ortalıkta. çoğu zaman görünmez
hissetmemden bahsetmiyorum ya da kaybolduğumdan da değil de; tanımadığınız,
bilmediğiniz, hiç göremeyeceğiniz bir düşün rüyalarında geziniyorum ben.. bir
düşe, bir rüyaya kafiyeler boyuyorum. unutuyorum hemen her şeyi
hatırlayamadığım kadar uzun zamandır, hatırlayamıyorum uyandığımda da gördüğü
rüyaları ama orası sıcacık, orası taptaze, tertemiz, öyle masum.. orada olmak güzel…
madem dolunay tepemizde, madem aylardan
kasım, zaten çok yalnızım, hadi kapat güzelim gözlerini güzel düşüm, olmayacak
bir rüyaya düşelim!
15 Kasım 2024 Cuma
14 Kasım 2024 Perşembe
12 Kasım 2024 Salı
değmezsiniz
kurgugerçekdoğruyanlışhayalyaşamrüyadünya…
sizin gerçeğinizi sikeyim, sizin yaşamak dediğiniz eziyete sokayım. yaşamınız,
yaşadıklarınız ve her biriniz benim hiç kimsenin okumayacağı sarı sayfalara
karaladıklarıma, peşine düştüğüm, düşmekten hiç bıkmadığım, düşümde de
aradığım, ara ara bulamadığım, kafiyelerime, çoğu devrik, delik deşik
cümlelerime, saçmalamalarıma, sayıklamalarıma, delirêlerime, bahane
olmaktan başka hiçbir işe yaramaz, yaramazsınız. değmezsiniz dert etmeye,
dertlenmeye...
kime ne?
siktir
et! insanları. insanların ne kadar kötü olduğunu sen bilmiyorsun daha. ve ne
kadar işe yaramaz, ne kadar zararlı, güzel olan her şeye düşman olduğunu. ne
derlerse desinler demiyorum. bilmesinler! diyorum sana, güzelim yüzünün
avucumda nasıl parladığını, bilmesinler koltukta kalmış bir tel saçını şimdi
parmağıma doladığımı, görmesinler bana nasıl baktığını.. senin bile sandığından
çok daha fazla yıllar var aramızda, yüzyıllar geriden, yüzyıllar ileri ışık
ışık parladığını, parlayacağını anlamazlar… o yüzden siktir et! insanları,
yaptıklarını, düşündüklerini, söylediklerini ve söyleyebileceklerini.. bırak
bilmesinler, zaten bilmesinler, sakın bilmesinler; dudağımda kalan, aklımdan
çıkmayan, uykular kaçıran tadını…
10 Kasım 2024 Pazar
gamlı hazan
kasım. gamlı hazan.. dışarıda taptaze ilk
yağmur... bakma şimdi kaçtığıma hani “büyümek hep üşümektir” ya; kat kat
büründüğüm battaniyeler, yorganlar altında ezilerek, uzaktan baktığıma..
çok yürüdüm ben, hiçbir yere varmayı
beklemeden, en çok da yağmur altında. çok ıslandım, iliklerime kadar, çok
üşüdüm, titredim, bağırdım, çağırdım ve çok ağladım yağmur altında. ama
gözyaşım hiç karışmamıştı bi yağmurun damlalarına.. ve hiç bir tufan ne de hiç
bir fırtına öyle masum, öyle mahzun, öyle çaresiz bakan gözlerinden dökülen iki
damla kadar acıtmamıştı canımı…
kasım, gamlı hazan, dışarıda taptaze bi ilk yağmur,.
ben zaten büyümeyi hiç becerememiştim ama ben
hiç bu kadar üşümemiştim …
8 Kasım 2024 Cuma
24 Ekim 2024 Perşembe
10 Eylül 2024 Salı
25 Haziran 2024 Salı
30 Mayıs 2024 Perşembe
29 Mayıs 2024 Çarşamba
23 Mayıs 2024 Perşembe
18 Mayıs 2024 Cumartesi
23 Nisan 2024 Salı
4 Nisan 2024 Perşembe
2 Nisan 2024 Salı
15 Mart 2024 Cuma
çiçek açmayacağım ben bu bahar
bile bile nisan
ortasında düşen karda üşüyeceğim, donacağım, gün görmeden, güz görmeden,
kuruyacak yapraklarım. ben bu bahar, ben bu sefer inatlaşmayacağım. yoruldum
artık. çok çiçek açtım saymadığım kadar baharlar, taşıyamayacağım kadar
meyveler verdim, kimsenin elini uzatmadığı, koparmadığı, dönüp de bakmadığı
rengârenk, tatlı, acı, ekşi, sulu meyveler verdim de kırıldı dallarım.
taşıyamadım. çok inat ettim, saymadığım kadar güz geçti, çürüyüp dökülen
meyvelerimin üzerini yapraklarımla örttüm, kırılan dallarım mezar taşları oldu.
topraktan aldım canımı, canımdan verdim toprağa. inat ettim yine de kırıldığım
yerden yeni, taze sürgünler yine çiçek, yine meyveler rengârenk,.. ben kaç yaz
geçirdim biri baksın, biri elini uzatsın, bir acı tatlı ekşi, meyvelerimden
koparsın diye bekleyerek…
bu bahar çiçek
açmayacağım. taşıyamayacağım dallarımı kıracak meyveler vermeyeceğim. kırılan
yerlerimden taze sürgünler vermeyeceğim. köklerim güçlü, gövdem kalın, kuru,
kaskatı, ayaktayım lan. hala. dimdik.
belki delirmiş biri
gelir sarılır diye bekleyeceğim.
gözü dönmüş, gönlü
kara biri gelip kesip, söküp, atana ya da yakana kadar…
3 Mart 2024 Pazar
2 Mart 2024 Cumartesi
29 Şubat 2024 Perşembe
25 Şubat 2024 Pazar
23 Şubat 2024 Cuma
21 Şubat 2024 Çarşamba
18 Şubat 2024 Pazar
17 Şubat 2024 Cumartesi
15 Şubat 2024 Perşembe
yololdum
yol dediler,
güzel!
güzergâhı gideceği,
varacağı yerden daha özel.
her biri sanki
kendinden önce hiçbiri dememiş gibi, yola övgüler dizdiler.
..ki biri de ben..
çıktım yola, düştüm
yola, varmaya bulmaya aldırmadan,
yoldan çıktım! çok
kere. çoğunda bile isteye.
yolumu kaybettim bazenler,
kendimi bulayım diye.
benden öncekilerin
izinden gitmişim bazen, bazen yolcularda benden izler görmüşüm, kimiyle yan
yana yürümüşüm, kiminin yanından geçmişim, geçip gitmiş çokları yanımdan..
yarımım, belki hep
bundan.
yaşlanıyorum be
küçük. yorgunluğum ne yıllardan, ne yollardan.
durdum!
vazgeçtiğim için
değil yürümekten, vazgeçtiğim için değil yoldan, yolculuktan;
durunca gördüm,
durunca bildim yolu, çıktım yoldan..
kendim çizdim
yolumu. dönülmez, yasak denen sağa sola, sana bana döndüm.
aşılmaz denen,
geçilmez denen yarlardan yaralardan yeni bir yol ördüm.
hala bilmiyorum
nereye gider?
durdum!
ördüğüm yolu gördüm.
unutmuşum ne zamandır, uzun zaman sonra güldüm.
geçtim senden,
geçtim benden, geçtiğim yollardan, seçtiğim yollardan. açtığım yollardan, vaz
geçtim!
uzandım.
uzadım
nereye gideceğini,
kimin geçeceğini bilmediğim hakikate
YOLOLDUM!