Fayda, kâr, yarar, başarı..
Peşinde koşulan,
yüceltilen, amaç edinilen. “iyi” bellenilen, belletilen. dayatılan. Sığ,
sığır, sağır, kös, kör yaşayan için..
İnce, incelikli,
görkemli bir hikâye; hiç kimsenin bakmayacağı, görmeyeceği, okumayacağı,
yazmayacağı, duymayacağı, doymayacağı, hiç kimsenin dinlemeyeceği,
dinlenmeyeceğini.. bile bile kendi destanı peşinde olan için sadece önemsiz,
kıymetsiz değersiz de değil. boşvermek, koyvermek, duymazdan görmezden gelmek
de yetmez. karşı olunacak, karşısında durulacak, yerin dibine batası kavramlar…
Hırsınız,
ihtirasınız, sandığınız, zannınız, dereceniz, sıfatınız, unvanınız,
tahtınız, bahtınız.. sizin olsun!
ben faydasızın,
yararsızın, aklın değil, saflığın, doğru bildiklerinizin değil yanlışların,
yanılgıların, yanılmaların, yanılsamaların, ben ısınmanın değil yanmaların,
başarının değil düşmelerin, gerçeklerin değil düşlerin, ben
gördüklerinizin değil göremediklerinizin, ben illâ ben vallâ
güzelin peşindeyim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder