ve ben şimdi böyleyken.
şimdi olduğum gibi, belki hep bildiğim gibi. ben hiç birinizin bildiği,
beklediği, istediği gibi değilken... üstelik hiç bu kadar yalnız, hiç bu kadar
yorgun, yılgın,ben hiç bu kadar kızgın, kırgın olmamışken., her yanım, her
parçam bir gülüşe, bir dokunuşa bu kadar teşne iken.. ben hala, ben
inatla, "geçer be" diye "değişir
mi" diye "düzeltirim".. vs. vb.
etc. diye gelecek, hiçbir eli, hiçbir kucağı, hiçbir aklı istemiyorum
aklımda, tenimde, terimde..
çünkü geçmeyecek!
değişmeyecek. değişmeyeceğim
/ z..
o yüzden ben artık
tutamayacağım sözler vermiyorum. afilli sözlerimi vermiştim sana. senden önce
ve sen sonra sözlediklerimi. hala saçmalıyorum ulu orta ama... kimselere bir
şey vaad etmiyorum. kimse de "ben" e dair bilmediği, görmediği
bir şey beklemesin. tahmin etmesin. fikir yürütmesin.
isteyen rakıya gelsin.
sarılırız belki. biraz ser-hoş olunca düşmemek için, ya da sadece sarılmak
için, sadece öyle istedik diye o anda. konuşmak isteyene susarım. beni bilen
bilir bana ne zordur aslında. dinlerim. dinlen diye. çünkü bilirim, ben
dinlenmemekten, ben çok yorgunum çünkü. şaşırma bağırıp çağırmalarıma, yüksek
çıkar sesim! duyulmamaktan değil. anlaşılmamaktan bıktım.
koy bi kadeh daha. zaten
sarhoş oluyorum çabucak.. huzurunu kaçıracaksa hiç gelme. koy bi kadeh daha,
çok küfürlü konuşurum haberin olsun.utanacaksan, hiçç gelme..
ne kadar uğraşasam da
susamam ya, kaçacak her kelime ağzımdan tek tek ayrı ayrı canını yakacak.
sen,
iyisi mi
hiç
GELME!
08.12.2018 çayyolu, ankara.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder