şimdi o yerde kanlar içinde
yatan ölü çocuğun boğazını kesenler, tekmeleyenler gibiyim. her birinin
acılarını görmek, acıları olmak için yanıp tutuşuyor içimde iğğrenç bir öfke,
korkunç bir nefret. ruhumun ırzına geçildi defalarca, çirkin suratlarınızdaki
öfkeyle, içinizdeki pisliği kustunuz yine, çocukları öldürdünüz, hesabınız
kitabınız, yeriniz yurdunuz, paranız pulunuz, makamınız batsın.
çok güzeldim
lan ben; aklımı, ruhumu, kalbimi bok ettiniz.
yansın! bitsin! batsın yerin
dibine! dönüp bakarsam namerdim de;
ben şimdi içimdeki bu nefretle
bir daha bir çocuğa nasıl sarılacağım? utanırımm...
ben şimdi içimdeki bu nefretle
aşık olduğum o ışık ışık gözlere nasıl bakacağım lan?görmesin gözlerimdeki
nefreti! ırzına geçilmiş kalbimi onun tertemiz kalbine nasıl vereceğim,
ellerimle, öfkeden kudurmuş, can almak isteyen ellerimle, yumuk ellerini nasıl
tutacağım ellerimi kırsaydınız lan, kıymasaydınız. şarkı söyleyecektik lan biz
beraber, sesimi soluğumu boğazıma tıkadınız. afilli sözler yazacaktım ona,
küfür kıyamet, lanet, beddua dan başka çıkmıyor şimdi kalemimden. biz göğe
bakacaktık hep, gökyüzünü kana buladınız...
başınıza gelen en güzel şeydim lan
ben, içimdeki ışığı çaldınız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder