31 Aralık 2008 Çarşamba

tur atmak,atlamak,atlatmak


efendim lanetli gezegenimiz dünyanın güneş etrafında bir tur atmasını 8766 eşit parçaya bölüp adına saat demişler,yine aynı gerzekler 24 saate bir gün, 365 güne bir yıl demeyi uygun görüp artan 6 saat i de 4 yılda bir bakiyeye ekler mahsuplaşırız olur biter diye uygun görmüşler.
daha bunlarn çeşitleri de var ancak bahsi gereksiz. dünyamız 2009 uncu turunu atmak üzere bendeniz ise 29.5 turda bulunmaktayım. rakamları ilerleten ben değilim. zira ben tur atıyorum ama tur atladığım falan yok. her tur daha zor o ayrı, kesin olan; ne görece yaşlanmakta olan ben, ne de artık bunamış, saçmlamış, sürünen ihtiyar dünaymız gelişmekten, iyileşmekten, yana umut vaat etmemekte.
atlatırız bi şekilde heralde..
oyun olduğu doğru, ama ne kadar eğlendiriyor artık..

31 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA

21 Aralık 2008 Pazar

ölüm, doğum, karmakarışık aklım.

amcamı kaybettik.. kimsenin hak etmediği kadar acı çekti. artık keşke benim babam olsaydı diyemiyorum çocukken olduğu gibi.

ölüme alıştık diyelim her şey olur, her şey ölür diyelim, alışamıyorum ben adaletsiz olmasına, adil olmak gerektiği öğretildi bize hayatta, hayatın kendisinin adil olmadığına hazırlamadılar ki. mezar taşını gördüğüm zafer, 28 yaşında giderken hayatı eziyet ve sefaletle biterken ve yetmezmiş gibi en küçüğü en sıcağı masmavi gözlü olanı sımsıkı sarılanı; bir yaşında 3 çocuk bırakıp giderken, 80 küsur yaşında ki nereden akrabam olduğunu tam açıklayamadığım teyze bu gidenlerin hepsi benden küçük diye ağlarken, nerde adalet. adil değilse hayat, erdemin doğruluğun, güzelliğin, iyinin temeliyse adalet, ben nesini seveceğim hayatın, ben nasıl "iyi" olacağım? ben olamazsam, ben bile olamazken kim nasıl, olacak.?

Kime ne yaptı benim amcam..??

amcamı kaybettim bir gün geçmeden amca oldum. ALİ BEREN allak bullak hayatımıza girdi 21 aralık 2008 saat 05 :31 de. adı gibi güçlü, kuvvetli, akıllı ,tanınmış, Yüce, ulu, yüksek olsun.


evrimin hamile olduğunu öğrendiğimde sabaha karşı yazdıklarım yanımdaki küçük sayfalara, bi kenarda dursun, büyüyünce okusun, umarım amcam kadar amca olurum, o da beni amcamı sevdiğim gibi sever..


Daha yoksun..
belki hiç olmayacaksın.
ama amcan seni düşündü bu sabah. bu akşam öğrendi sen geleceksin amcanın bombok dünyasına. ağlayarak... sen doğmadan, ağlamadan, bu dünyaya daha sesini duyurmadan, ağladı senin için sen bi daha hiç ağlama diye, hep gül diye, amcan gibi olma diye.

bencildi biraz, sarhoştu biraz, bilsen; ne zamandır ağlamadığını, sana vereceği en kıymetli şeyin, elinde o kadar az kalsa da, korksa da bir daha gözünden bir damla daha yaş akıp akmayacağını bilmemekten.

bilsen canından döktüğünü bu damlaları, anlarmısın birgün ?

amcan seni çok sevdi sen daha yokken...

bilir misin sevmeyi? böyle birşey işte sevmek.daha olmadan belki hiç yokken, canında , içinde bi sızı hissetmek.

acıtmasın sevdiklerin seni, acıtmasın sevmeler.

ve sen hep sev, sana can verenleri, sana bir an, sana bir anı verenleri, hep sev. kırılma, üzülme öyle sev ki ; öyle büyük hisset dünyanın üzerinde gibi değil, sen dünyayı yeniden seninle baştan kurmuşsun gibi...

önce ait ol bu dünyaya, sonra sahip ol.

hep olduğun gibi ol. olmadan sevdim ya ben seni, ne olursan ol gene severim.

gel hadi kurtar bizi ümitsizlikten sevginle, gel daha güzel olsun dünya, ne olursan ol güzel olacaksın nasıl olsa. gel hadi bekleyenler sabırsız.

aklım başımdayken, aklımı yitirmeden, gel hadi kaçırmadan, kaybetmeden senle geçecek, senle dolacak zamanı, senle dolacak hayatı, n'olur gel, akıl baştayken, en güzel yaştayken.

daha görmeden özledim seni.

meleklerin kanatlarıyla, yağmur damlalarıyla, yıldızların ışığıyla, nur gibi parlak, kor gibi sıcak, canyarımdan olma, canımdan kopma, gel karanlığımıza, gel yalnızlığımıza,..
amcasının gözyaşı, amcasının can parçası gel! (22.04.2008 s.03:49)