15 Mart 2024 Cuma
çiçek açmayacağım ben bu bahar
bile
bile nisan ortasında düşen karda üşüyeceğim, donacağım, gün görmeden, güz
görmeden, kuruyacak yapraklarım. ben bu bahar, ben bu sefer inatlaşmayacağım.
yoruldum artık. çok çiçek açtım saymadığım kadar baharlar, taşıyamayacağım
kadar meyveler verdim, kimsenin elini uzatmadığı, koparmadığı, dönüp de
bakmadığı rengârenk, tatlı, acı, ekşi, sulu meyveler verdim de kırıldı
dallarım. taşıyamadım. çok inat ettim, saymadığım kadar güz geçti, çürüyüp
dökülen meyvelerimin üzerini yapraklarımla örttüm, kırılan dallarım mezar
taşları oldu. topraktan aldım canımı, canımdan verdim toprağa. inat ettim yine
de kırıldığım yerden yeni, taze sürgünler yine çiçek, yine meyveler
rengârenk,.. ben kaç yaz geçirdim biri baksın, biri elini uzatsın, bir acı
tatlı ekşi, meyvelerimden koparsın diye bekleyerek…
bu
bahar çiçek açmayacağım. taşıyamayacağım dallarımı kıracak meyveler vermeyeceğim.
kırılan yerlerimden taze sürgünler vermeyeceğim. köklerim güçlü, gövdem kalın,
kuru, kaskatı, ayaktayım lan. hala. dimdik.
belki
delirmiş biri gelir sarılır diye bekleyeceğim.
gözü dönmüş, gönlü kara biri gelip kesip, söküp, atana ya da yakana kadar…